DOLAR 34,2297 -0.05%
EURO 37,5188 -0.35%
ALTIN 2.876,75-0,34
BITCOIN %
İstanbul
22°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

adana haber - agrı haber - haber ajansı - akdag haber - akit tv haber - almanya haber - ana haber bülteni - news haber - ankara haber - arabistan haber - asayiş haber - spor haber - ataköy haber - avrupa gazetesi - avustralya haber - aybastı haber - azerbaycan haber - bağdat haber - bartın haber - başakşehir haber - basın bülten - batum haber - bayburt haber - beykent haber - bilişim haber - boomerang haber - çankırı haber - cnbc haber - cnn haber - dobra haber - doğuş gazetesi - dolunay haber - doruk haber - dünya haber merkezi - ermenistan haber - flash haber - fox haber - fox tv haber - fransa haber - gazete gündem - gaziantep haber - gaziantep haber - giresun haber - global bülten - gümüşhane haber - gümüşhane manşet/a> - gürcistan haber - haber28 haber - 365 haber - 365tv haber - haber60 haber - haber ajansı - haber aktif - best haber - birgün haber - objektif haber - haber özetleri - sizin haber - hakkari haber - hep haber - ığdır haber - ılgın haber - ingiltere haber - internet haber - iskenderun haber - istihbarat haber - kadının sesi haber - kanada haber - kanal24 haber - kanal7 haber - kanal a haber - kanal t haber - kapsam haber - karadeniz haber - karamürsel haber - kazakistan haber - kent haber - kıbrıs haber - kıbrıs tv haber - küçükçekmece haber - maçka haber - madtv haber - magazinpress haber - makedonia haber - malatya haber - megachannel haber - merkez ana haber - muş haber - olay tv haber - öncü haber - özbekistan haber - özgür haber - özlem haber - parti haber - pause haber - polis haber - samsun gazete haber - sandıklı haber - seçim haber - sendika haber - show haber - show tv haber - sivil haber - star tv haber - suriye haber - tatil haber - teşkilat haber - tokat gazete haber - trt1 haber - türkistan haber - tv5 haber - tvnet haber - ultra haber - ulusal bülten haber - ulusal kanal haber - vatan haber - uluslararası haber - yerel bülten haber - yeryüzü haber - zaman haber - adalet haber - adana gündem haber - alem haber - aliağa haber - amasya haber - anadolu manşet haber - ankara güncel haber - antalya haber - antep gazetesi haber - askeri haber - aydın haber - bağcılar haber - basın haber - beylikdüzü haber - beypazarı haber - beyşehir haber - bodrum haber - bomba haber - bozkır haber - cep haber - çeşme haber - denizli gündem haber - doğubeyazıt haber -elbistan haber - erzurum gündem haber - evrensel haber - evrim haber - gaziantep bülten haber - girişim haber - gölbaşı haber - 365 haber - 44 haber - 73 haber - 77 haber - aksiyon haber - arşiv haber - bir haber - channel haber - karadeniz haber - özet haber - port haber - sosyal haber - haber yazıyo - haber yelkeni - hemen haber - istanbul haber - istanbul son haber - kandıra haber - kars manşet haber - kayseri manşet haber - magazin tv haber - merzifon haber - nesil haber - news haber - onay haber - ordu manşet haber - şafak haber - samsun manşet haber - sarıyer haber - sarıyer son haber - sky haber - tarım haber - taşova haber - trabzon manşet haber - video haber - yükseliş haber - zafer haber - küre haber - haber - haber - anadolu haber - antakya haber - çarşamba haber - aksiyon haber - haber turu - ulusal haber - internet gazetesi haber - millet gazetesi haber" - moda haber -organik haber -smart haber -terme haber - zara haber
sponsor reklam
ABD gizli diplomatik belgelerinde 12 Eylül darbesi: ‘İş adamlarının çoğu havalara uçuyor, birkaç aydın dışında itiraz eden yok’
  • Çarşamba Haber
  • Gündem
  • 3.Sayfa
  • ABD gizli diplomatik belgelerinde 12 Eylül darbesi: ‘İş adamlarının çoğu havalara uçuyor, birkaç aydın dışında itiraz eden yok’
29 okunma

ABD gizli diplomatik belgelerinde 12 Eylül darbesi: ‘İş adamlarının çoğu havalara uçuyor, birkaç aydın dışında itiraz eden yok’

ABONE OL
10 Eylül 2024 18:46
ABD gizli diplomatik belgelerinde 12 Eylül darbesi: ‘İş adamlarının çoğu havalara uçuyor, birkaç aydın dışında itiraz eden yok’
0

BEĞENDİM

ABONE OL

* Bu haber BBC Türkçe’de ilk kez 14 Eylül 2018’de yayımlandı.

ABD’nin İstanbul Başkonsolosu Robert Houghton, 12 Eylül 1980’deki askeri darbeden iki hafta sonra yolladığı gizli diplomatik notta iş dünyasınnda birçok kişinin “terör ve belirsizlik ortamının” geçmiş olmasından dolayı “neredeyse havalara uçtuğunu” yazıyor.

BBC Türkçe, 2011 yılında Bilgi Edinme Yasası kapsamında yapılan bir başvuru üzerine gizliliği kaldırılan ABD Dışişleri Bakanlığı belgelerine ulaştı ve bunları üç parçalık bir seri halinde yayımladı.

BBC Türkçe’nin ulaştığı belgeler arasında 12 Eylül 1980 ile 5 Kasım 1980 tarihleri arasında ABD’nin Ankara, İstanbul ve İzmir’deki diplomatik temsilciliklerinden Washington’daki Dışişleri Bakanlığı ile diğer ülkelerdeki temsilciliklerine gönderilmiş 10 adet yazışma yer alıyor.

Yazışmalarda, Ankara’daki diplomatlar yeni yönetim tarafından benimsenecek yaklaşımların ayrıntılarına odaklanırken, İstanbul ve İzmir’in ise iş dünyası, akademi ve basın gibi toplumun farklı kesimlerinin nabzını tuttuğu görülüyor.

Dönemin İstanbul Başkonsolosu Houghton, 27 Eylül 1980 tarihinde Washington’daki ABD Dışişleri Bakanlığı’na gönderdiği “Özel” ibareli yazışmada, görüştükleri kişilerin genel olarak darbeyi onaylar bir tavır içinde olduğunu ve şiddet olaylarında kaydadeğer bir azalma görüldüğünü belirtiyor.

Houghton, “Ordunun (yönetimi) ele almasının ardından İstanbul daha rahatlamış ve daha mutlu” başlıklı yazıda, iş dünyasının bundan sonra ekonominin iyiye gitmesini beklediğine işaret ediyor.

‘Erol Sabancı’nın anlattığı olay geçmişte neler yaşandığını gösteriyor’

Yazışmaya göre, iş dünyasının darbe ile ilgili değerlendirmeleri şöyle:

“İş adamlarını çoğu neredeyse havalara uçuyor. Bu havaya uçma halinin nedenini geçmişteki terör olaylarının sonlanması ve belirsizliğin ortadan kalkması kadar geleceğe yönelik vaat edici bir ortamın ortaya çıkması da oluşturuyor.

“İş adamları için grev, iş yavaşlatma, terör tehditleri, döviz ve emtia sıkıntısı gibi durumlar gündelik hale gelmişti.

” Hacı Ömer Sabancı Holding’den Erol Sabancı’nın kısa bir süre önce bize anlattığı bir olay, geçmişte neler yaşadıklarını ve ordunun yönetimi ele almasından önce hükümetin ne kadar felç halinde olduğunu gösteriyor.

” Adana yakınlarındaki fabrikalarından birinde radikal solcular, genel müdürün odasındaki Atatürk portresinin altına ‘Kapitalizmin Uşağı’ yazılı bir pankart asmışlar. Bu pankart, yönetim kademesindeki hemen herkes, çalışanların büyük çoğunluğu, kolluk kuvvetleri gibi birçok kişi için hakaret niteliği taşıyor olmasına karşın hiç kimse bu pankartı kaldıramamış.

“Yöneticiler, radikal işçi liderlerinden tepki görmekten -hatta öldürülmekten- korkuyorlarmış, işçiler radikal liderleri tarafından sindirilmiş. Kolluk kuvvetleri de harekete geçerlerse Ankara’dan destek alıp alamayacaklarından emin olamıyormuş. 12 Eylül gününe kadar hiçbir şey yapılamamış ve o gün bu pankart kaldırılmış.

“(İş insanları) kendilerini artık -belki de biraz fazla emin bir şekilde- çok daha güvende hissediyorlar ve yalnızca grevdeki çalışanlarının fabrikaya geri dönmesinden değil, döndükten sonra iş yapmaya başlamış olmasından dolayı da rahatlamış durumdalar.

“İş dünyasından irtibat kurduğumuz kişilere göre, tüm fabrikalar çalışıyor ve üretim düzeylerinin de artacağı konusunda iyimserler.”

Houghton, iş dünyasının özellikle Turgut Özal’ın başbakan yardımcısı olarak atanmasından büyük memnuniyet duyduğunu belirtiyor.

Darbeyle devrilen hükümetin Başbakanı Süleyman Demirel döneminde Başbakanlık Müsteşarı olan Özal, aynı zamanda 24 Ocak 1980’de açıklanan ve Türkiye’nin serbest piyasa ekonomisine geçişinin en önemli hamleleri arasında gösterilen kararların da mimarı.

Sol kesim ve sendikalar ise bu kararların işçi haklarına önemli zarar verdiğini savunuyor.

‘İnsanlar artık daha disiplinli, daha çok insan kırmızıda duruyor’

Houghton, aynı yazışmada, İstanbul’daki komuta kademesinin “normale dönüş” ilkesini benimsemiş gibi göründüğünü belirterek, sokaklardaki tankların çekildiğine ve asker sayısının azaldığına dikkat çekiyor.

Houghton, dönemin İstanbul Sıkıyönetim Komutanı OrgeneralNecdet Üruğ’u “makul, sert ve etkin bir yönetici ve lider” olarak tanımlıyor.

O dönemde Beyoğlu’nda bulunan İstanbul Başkonsolosluğu civarında şiddet olaylarının ve çatışmaların da azaldığına dikkat çeken Houghton, şu izlenimleri paylaşıyor:

“İstanbul’daki insanlar, artık geçmişe kıyasla çok daha disiplinli davranıyor. Halen çoğunluk olmasa da daha fazla kişi kırmızı ışıkta duruyor.

“Ayrıca insanların genel görünümü de iyileşmiş gibi görünüyor. Cunta öncesi döneme kıyasla, daha fazla insan artık İstiklal Caddesi’nde yürürken pahalı görünen paltolar giymeye ve hatta mücevher takmaya başladı.”

‘Gördüğümüz en ciddi hoşnutsuzluk iki solcu öğrenciden’

Houghton, karşılaştıkları en ciddi hoşnutsuzluk ifadesinin ise “şaşırtıcı olmayacak” şekilde iki solcu öğrenciden geldiğini aktarıyor.

Houghton, görüştükleri öğrencilerin İstanbul ÜniversitesiHukuk Fakültesi’nde eğitim gördüklerini ve Türkiye Komünist Partisi tarafından 1970’lerde kurulan İlerici Gençler Derneği’ne (İGD) üye olduklarını söylüyor.

İki öğrencinin, Türkiye’nin artık “ABD’nin tam kontrolü altına girdiğini ve faşist bir devlete dönüştüğünü” söylediklerini aktarıyor ve şöyle devam ediyor:

“Askeri müdahaleyi onaylayanlar arasından ise duyduğumuz tek çekince İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu başkanından geldi.

“Kabinede birkaç bakan kalması ve diğer bakanlıkların da daimi müsteşarlıklara dönüştürülmesi gerektiğini öne sürdü. Ayrıca, kurulan kabinedeki dört bakanın daha önce (eski Başbakan Nihat) Erim’in hükümetinde de görev yaptığını ancak çok da başarılı olamadıklarını söyledi.”

Darbenin ABD Başkonsolosluğu’nu, şirketleri ve kurumlarının gündelik faaliyetlerini hiçbir şekilde etkilemediğini belirten Houghton, geçen yılın aynı dönemine kıyasla ABD’ye yapılan vize taleplerinin arttığını ancak olağan seyrin üzerine çıkan kaydadeğer bir sıçrama görülmediğini de not düşüyor.

‘Darbe İstanbullular için tam ve hoş bir sürpriz oldu’

Houghton imzasıyla gönderilen bir diğer yazışma da 15 Eylül 1980 tarihini taşıyor.

“Türkiye’deki askeri darbenin ardından İstanbul’da durum sakin” başlığıyla gönderilen, gizlilik düzeyi “Özel” olarak belirlenen bu belgede, darbenin ilk üç gününe dair izlenimlere yer veriliyor.

Darbenin İstanbul’da yaşayanların büyük çoğunluğu için “tam ve hoş bir sürpriz” olduğunu belirten Houghton, birçok kişinin askeri yönetimin ülkeyi içinde bulunduğu zor dönemden çıkarmasını umduğunu ifade ediyor:

“12 Eylül Cuma sabahı, bu şehirde yaşayan 5,5 milyon kişi Ankara’da kurulan Milli Güvenlik Konseyi’nin yayımladığı bildirileri radyodan dinledi ve sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini duydu.

“Sabahın ilk saatlerinde tek tük duyulan silah seslerinin dışında genel olarak sakin geçti. İstanbul Boğazı’ndan az sayıda yabancı gemi geçiş yapmış olsa da hiçbir sivil, yerli gemi geçmedi.

“Çevreyolunda çoğu kamyon, otobüs ve polis arabası olmak üzere az sayıda araç vardı ve dükkanların tamamı kapalıydı. Mahallelerden aralıklarla geçen kamyonlar ekmek satışı yapıyordu.

“Askerler, birkaç küçük çocuk ve evine dönmeye çalışanlar haricinde herkesi evinde tutmayı başardı. Su elektrik ve telefon hizmetleri normal şekilde devam etti.”

’14 Eylül itibariyle hayat normale dönüyor gibi’

Houghton, sokağa çıkma yasağının kaldırılmasının ardından görüştükleri Türklerin “neredeyse tamamının” darbeden memnuniyet duyduğunu ancak birkaç aydının ülkedeki demokrasinin başarısızlığa uğramış olmasından dolayı duydukları üzüntüyü dile getirdiğini belirtiyor:

” Cumartesi sabah saat 10:00’da askerler, İstiklal Caddesi üzerinde bulunan Cumhuriyet Halk Partisi ve Adalet Partisi merkez binalarına girdi ve parti amblemlerini sökmeye başladı.

“14 Eylül Pazar günü İstanbulluların Boğaz kenarında yürüyüşe çıktığı ve kafelerin büyük bir bölümünün de neredeyse dolu olduğu görüldü. Trafik normalden daha azdı.

“Boğaz’da gezen eğlence teknelerinin sayısı azalmıştı ancak yine de hayat genel olarak normale dönüyor gibi duruyor.”

İstanbul’da darbeyle birlikte uygulamaya konulan sokağa çıkma yasağı 13 Eylül Cumartesi günü saat 08:00 itibarıyla kaldırıldı. Otobüs ve gemi seferleri yeniden yapılmaya başlarken, bir günlüğüne durdurulan ülkeye giriş-çıkışlara da yeniden izin verildi.

İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı, gece saat 00:00 ile 05:00 saatleri arasında sokağa çıkma yasağı uygulanacağını açıkladı.

Houghton, bu yasağın gece hayatı üzerinde bir miktar olumsuz etki yaratabileceğini ancak zaten yaşanan şiddet olaylarından dolayı insanların bir süredir gece çıkmamayı tercih ettiklerini belirtiyor.

“Ekonominin çarı” olarak tanımladığı Özal’ın yeni kabinede görevinde kalacak gibi görünmesinden iş dünyasının büyük mutluluk duyduğunu belirten Houghton, ailelerin ise darbenin lideri Genelkurmay Başkanı Kenan Evren’in eğitimle ilgili yaptığı vaatlerden dolayı mutlu olduklarını ifade ediyor.

Yazışmada, “Halk, askeri yönetimin iktidarda kalmasını ne bekliyor ne de istiyor. Halkın isteği, askeri yönetimin güçlü bir sivil hükümetin ülkeyi yönetmesini sağlayacak kurumsal ve siyasi çerçeveyi oluşturması” yorumu yapılıyor.

‘En büyük muhalefet aydınlar ve sendikacılardan’

Darbe sonrası izlenimlere dair bir diğer yazışma da 2 Ekim 1980 tarihli.

“Gizli” ibareli İzmir’den yapılan bu yazışma, “Ordunun (yönetime) el koymasına İzmir’den başka tepkiler” başlığını taşıyor.

Yazışmanın kim tarafından kaleme alındığı belirtilmiyor. Ancak içinde Başkonsolos Houghton’ın İzmir’de yaptığı temaslarla ilgili ayrıntılara yer veriliyor.

Yazışmada, darbeyle ilgili İzmir’deki genel havanın da olumlu olduğu ve ordunun müdahalesine yönelik en büyük muhalefetin bazı aydınlar ve aralarında Türk-İş üyelerinin bulunduğu faal sendikacılardan geldiği ifade ediliyor.

Başkonsolos Houghton’ın, 24 Eylül’de “uzun zamandır birbiriyle arkadaş olan ve kendilerini ortanın solunda olarak tanımlayan” bir grup sanatçı, müzisyen, oyun yazarı, oyuncu ve basın mensubu ile bir araya geldiği belirtiliyor.

Bu görüşmelerde, hava “genel anlamda karamsar” olarak tanımlanıyor ve ordunun bundan sonra yönetimi bir daha bırakmayacağına dair endişelerin dile getirildiği ifade ediliyor:

“Sıkıyönetim kanununda yapılan değişikliklerle MGK’nın (Milli Güvenlik Konseyi) kendi yetkilerini artırması, basına uygulanan sansür, devlet memurlarını ihraç yetkisi ve arama, gözaltı ile tutuklamayla ilgili kuralların esnetilmesi, gücü kötüye kullanabilecekleri kaygısı yaratıyor.

“Her ne kadar temas kurduğumuz kişiler henüz böyle bir durumun olmadığını kabul etseler de, bir aşamada yaşanacağından emin görünüyorlar.”

‘Sorgularda işkence yapıldığından eminler’

Yazışmada, Başkonsolos Houghton’ın bir araya geldiği kişilerin tutuklananlara sorgu sırasında işkence yapıldığını iddia ettikleri belirtiliyor:

“Konuştuğumuz kişilerin elinde gözaltı ve tutuklamalara dair sayılar vardı ancak bu sayılar biraz abartılı görünüyor. Ayrıca, sorgularda bilgi almak için kesinlikle işkence yapıldığını da öne sürüyorlar.

“Özellikle sendika üyelerinin başına gelenlerden endişe ediyorlar ve bu kişilerin ‘acımasız sorgulardan’ geçirilerek fiziksel zarar görmelerinden korkuyorlar.

“Ayrıca, işçi örgütlerinin ve diğer muhalif grupların artık yer altına inmelerini ve geçmişe kıyasla çok daha geniş ölçekte şiddete başvurmalarını bekliyorlar.

“Sol kesimin sağcılardan daha fazla cezalandırıldığına dair kaygıları da mevcut.

İçlerinden birkaç kişi, ileride Milli Güvenlik Konseyi’nin üyelerinin Türkiye’ye faşizmi getiren insanlar olarak hatırlanacağını söyledi. Ancak bu iddiaya içlerinden bazıları itiraz etti.”

‘Askeri yetkililerin işleri düzelttikleri açıklamaları biraz safça’

ABD’li bir heyet, bu görüşmenin ertesi günü bu kez “daha yoksul gecekondu mahallelerini” ziyaret ediyor.

Bu ziyarette elde edilen izlenimlerin diğer görüşmelere kıyasla çok daha farklı olduğu not düşülüyor.

Yazışmada, “Bu ziyaret sırasında, esnaf, çay ocağı sahibi gibi karşılaştığımız herkes, 12 Eylül darbesi nedeniyle rahatladıklarını söylüyor. Darbeden önce şiddet olayı yaşanmadan gün geçmediğini söylediler” ifadeleri kullanılıyor.

ABD’li heyetin yine İzmir’de görüştüğü kişiler arasında iş dünyasının temsilcileri de var.

Yazışmada, iş dünyasının bazı temsilcilerinin “sorumsuz politikacılar” nedeniyle darbeden başka seçenek kalmadığını söyledikleri ve demokrasinin işleyememiş olmasından dolayı duydukları üzüntüyü dile getirdikleri belirtiliyor.

Yazışmada, aynı görüşmede bazı üst düzey askeri yetkililerin de bulunduğu aktarılıyor.

“Askeri yetkililerin artık ordunun yönetimi ele aldığı ve ‘işleri düzelttiği’ için endişe duyulmaması gerektiği ve teröristlerin de kaçtığı yönündeki sözleri biraz safça görünüyor. Ancak ortamda tartışma çıkmaması için sarf edilmiş olması da muhtemel” ifadelerine yer veriliyor.

‘Sıkıyönetim komutanı isteksizce müdahale ettiklerini söyledi’

Yazışmada, Ege Bölge ve Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Süreyya Yüksel ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Korgeneral Muammer İnal ile yapılmış görüşmelerin ayrıntıları da yer alıyor:

“30 Eylül’de Orgeneral Süreyya Yüksel’in sıkıyönetim komutanlığına atanmasından dolayı bir tebrik telefonu açtım. Normalde 20 dakika civarı süren görüşmelerimiz, bu kez bir saati buldu.

“Görüşmenin ana mesajı, ordunun çok isteksiz bir şekilde müdahale ettiği ve en kısa zamanda ülkenin yönetimini yeniden sivillere bırakmayı istedikleri yönündeydi.

“Milli Güvenlik Konseyi’nin üyelerinin tamamının kendisinin çok yakın arkadaşları olduğunu ve hiçbirinin siyasi gücü elinde tutmak istemediğini söyledi.

“Görüşmede, ‘amatörler’ olarak nitelendirdiği ve yönetme konusunda deneyimsiz, esas odaklarının Demokrat Parti üyelerinden intikam almak olduğunu söylediği 27 Mayıs 1960 darbesinin liderlerinden faklı olarak, bu yeni komuta kademesinin en kısa sürede siyasal partilerin hayata dönmelerini sağlayacak şekilde düzeni sağlamak ve gerekli ‘ayarlamaları’ yapmak istediğini ifade etti.”

12 Eylül 1980’de ne oldu?

TSK, cumhurbaşkanının parlamentoda uzlaşma sağlanamaması nedeniyle aylarca seçilememesi, yaşanan hükümet istikrarsızlığı, ağır ekonomik sorunlar ve yoğun iç çatışmaları gerekçe göstererek 12 Eylül 1980 Cuma günü sabah saat 03:00’te yönetime el koydu.

Ülkenin yönetimi darbeyle birlikte kurulan Milli Güvenlik Konseyi’ne (MGK) devredildi.

MGK’nın yayımladığı ilk bildiride, darbenin ordunun “İç Hizmet Kanunu’nun verdiği Türkiye Cumhuriyeti’ni kollama ve koruma görevini” yerine getirmek adına “emir-komuta zinciri” içinde gerçekleştirildiği belirtildi.

MGK’nın başkanlığına Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren getirildi.

Konsey’de yer alan diğer isimler de Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Deniz Kuvvetleri Komitanı Oramiral Nejat Tümer, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun oldu.

Konsey’in genel sekreterliği görevini de Orgeneral Haydar Saltık yürütüyordu.

Darbe olduğunda iktidarda Adalet Partisi (AP) Genel Başkanı Süleyman Demirel başbakanlığındaki azınlık hükümeti bulunuyordu.

Bu azınlık hükümetine Necmettin Erbakan önderliğindeki Milliyetçi Selamet Partisi (MSP) ve Alparslan Türkeş’in lideri olduğu Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) dışarıdan destek veriyordu.

Ana muhalefette ise genel başkanlığını Bülent Ecevit’in yaptığı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) vardı.

Darbenin ardından birçok siyasi parti, sendika ve dernek kapatıldı, yeni bir anayasa hazırlandı, birçok isme siyaset yasağı getirildi ve parlamenter sistemde önemli değişiklikler yapıldı. Darbenin ardından yaklaşık üç yıl sonra, 6 Kasım 1983 genel seçimleriyle demokrasinin yeniden tesisi süreci de başladı.

Adalet Bakanlığı’nın açıkladığı resmi verilere göre, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından toplam 650 bin kişi gözaltına alındı ve 52 bini de tutuklandı. Fişlenen kişi sayısı da 1 milyon 680 bin, vatandaşlıktan çıkartılanların sayısı da 14 bin.

Sıkıyönetim mahkemelerinde 210 bin dava açıldı ve toplamda 230 bin kişi farklı suçlardan yargılandı. Bunların 7 bini hakkında idam cezası istendi.

Bu dönemde, 14 kişi cezaevlerindeki açlık grevleri nedeniyle, 171 kişi sorguda ve uğradığı işkence sonucu ve 49 kişi de idam edilerek yaşamını yitirdi.

Ancak sivil toplum kuruluşları, gerçekten çok daha fazla kişinin darbeden etkilenmiş olabileceğini söylüyor.

Haber Kaynak : SONDAKIKA.COM

“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
Full HD Film izleerzurum escortdedektifcasibomhukuk forumDeneme bonusu veren sitelereryaman escorterzurum escortankara escortİzmit EscortTrade Smart Güvenilireryaman escorterotik shopdeneme bonusuEsenyurt EscortDeneme bonusu veren sitelerporno film izle
Türkiye'nin en eski ve güvenilir bahis sitelerinin yer aldığı tabloda. Deneme bonusları ve diğer promosyonlar ile kullanıcılarına cazip fırsatlar sunan siteleri bedava deneyimleyebilirsiniz.
deneme bonusu veren siteler kullanıcılarına cazip teklifler sunar. Bu bonuslar, kullanıcıların siteyi ücretsiz denemesine olanak tanır. Bahis siteleri, deneme bonusları ile kullanıcı çekmeye çalışır. Güvenilir siteler, bu bonuslarla öne çıkar ve kullanıcı memnuniyeti sağlar.
deneme bonusu